VaNGa

Kahin Vanga

Sovyetler'in çöküşünü, Prensen Diana'nın ölümü, 11 Eylül'ü bilen
yaşlı kahinin son kehaneti ortaya çıktı. Kahin Vangelia Faciadan 20 yıl önce "Yüzyılın sonuna doğru,

ağustos sıcağında Kursk sular altında kalacak ve dünya felaketi izlerken gözyaşlarını tutamayacak" demişti. O günlerde yaşlı kadının bu sözlerini duyanlar için sözler çok anlamsız gelmişti. 20 yıl sonra, Rus nükleer denizaltısı Kursk, içindeki 118 denizciye mezar olup da, ne kadar haklı olduğu ortaya çıkınca yıllar önce söylediklerini hatırlayanlar şaştı kaldı. İşte o günden sonra yaşlı kadına herkes gerçek bir kahin olarak bakmaya başladı.

Bulgaristan'ın Kozhuh dağlık bölgesinde Rupite köyünde yaşayan Vangelia Gushterova ya da kısaca Vanga'nın kehanetleri, ülkesinin sınırlarını çoktan aşmış durumda. Öyle ki, 1970'te, ABD First

Ladyleri'nden Jacqueline Kennedy bile Vanga'yı görmek istemişti. Ancak dönemin iktidarı bu buluşmaya izin vermemişti.

1911'de dünyaya gelen, henüz 12 yaşındayken sele kapılan ve mucizevi bir şekilde hayatta kalmayı başaran ancak o gün her iki gözü de kör olan Vanga(*), 1996'da hayata veda etti.

11 Eylül saldırılarını yıllar önce açıklayan Vanga "Amerikalı ikiz kardeşlere demir kuşlar saldıracak" demişti.

Prenses Diana'nın beklenmedik ani ölümü ve Sovyetler'in "perestroika" ile başlayan çöküşünü de yıllar öncesinden haber veren Vanga'nın tüm bu kehanetlerine şimdi bir yenisi eklendi.

"Çağımızın kahini" olarak da anılan Vanga'ya göre 2010'da dünyayı çok büyük bir savaş bekliyor. Asya'da, dört devlet başkanına yapılacak bir saldırının ardından çıkacak olan savaşa "Üçüncü Dünya Savaşı olabilir" demişti.

Rusya'da yayınlanan Pravda gazetesinde yer alan haberde, Vanga'nın ayrıca kendi ölüm tarihini bildiği, kendisinden sonra Fransa'da bir kız çocuğunun doğacağını ve 10 yaşına geldiğinde "kehanet" yeteneğinin yavaş yavaş ortaya çıkacağını ve 2009'da tüm dünyanın onun adını duyacağını da söylediği belirtiliyor.

Pomak şivesiyle Bulgarca konuşan, gözleri görmeyen, yaşlı kahin Vanga, kapısını aşındıran gazetecilerle pek fazla görüşmemişti. Ancak bir keresinde "Bir insanla karşı karşıya geldiğimde, hayatı, doğduğu andan itibaren ölüm anına kadar bir film gibi zihnimde canlanıyor. İnsanlar şifa için de bana geliyorlar. Ama şifayı doktorlarda aramalılar. Asıl ilaçlar ise, yaşadıkları topraklarda yetişen bitkilerde" demişti.


Çocukluğundan beri yaptığı kehanetlerle çevresinde tanınan Vanga Dimitrova'nın ünü arttıkça devletin gerçek bir kurumu olarak çalışmaya başlamıştır. Sofya Parapsisizm ve Telkin bilim Kurumu'nda Vanga Dimitrova ile görüşmek isteyenlerin randevuları ayarlanırken, sorulan sorular, yapılan açıklamalar ve kehanetler dosyalanmaktaydı. Görüşme ücretleri toplanarak parapsikolojik araştırmaları destekleyen devlet bütçesine giderken Dimitrova ise devletten aylık maaş almaktaydı.

1996 yılından bu yana resmi bir devlet memuru olarak kehanetleri bulunan Dimitrova'nin kehanetlerinin % 80'inin doğru çıktığı saptanmıştır. Bu kehanetlerini nasıl gerçekleştirdiğine yönelik çalışmalar da yıllardır devam etmektedir. Kehanette bulunurken etrafında oluşan enerji alanları, kehanetlerle öteki duyular dışı idrak yetenekleri arasındaki ilişki, beyninin diğer insanlardan farklı çalışıp çalışmadığı ve psikolojik durumu sürekli inceleme altındaydı. Ancak bütün bu çalışmalar belirli bir olgunluğa ulaşmadığı gerekçesiyle açıklanmadı.


 

 Powered by ortax® Copyright ©2009 - 2010 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol